Salgın günlerinde ruh sağlığımız
Covid-19’un insanların ruhsal sağlığı üzerine etkisinde, belirsizliğe tahammülsüzlüğün önemli bir rol oynadığı düşünülebilir.
Zedelenebilir, kaygı duyarlılığı yüksek, endişe duymaya eğilimli olan kişilerde bu etkiler daha fazla görülebiliyor.
Kişilerin stres verici olaylar karşısında verecekleri tepkiler, kişilik özellikleri ve geçmiş yaşantılarına göre farklılık gösterir.
Kişinin
içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar, psikolojik
tepkilerini de etkilemektedir.
Salgınlar sırasında insanlar en
sık olarak hastalanmak ya da ölmekten korku, çaresizlik duyguları
ve damgalanma korkusu yaşarlar.
Gösterilen tepkiler arasında kaygı, endişe veya panik hissi, sosyal çekilme, dikkatini toplama zorluğu ve uyku bozuklukları, öfke, çaresizlik veya şaşkınlık hissi, sağlık konusunda aşırı endişe duyma, kayıp hissi, keder, aşırı cesaret gösterisi içinde olma, heyecan duyma sayılabilir.
Ayrıca,
insanlar olası bir bulaşma durumunda, karantina ya da izolasyonun
aileleri ve arkadaşları üzerindeki etkileri hakkında endişe ve
suçluluk duygusu yaşayabiliyorlar.
Koronavirüs
hakkındaki endişelerimizin hayatınızı kontrol etmesine izin
vermeyelim. Koronavirüs nedeniyle yaşadığımız stres veya
endişenin günlük hayatımızı olumsuz etkilediğini,
işlevselliğimizi bozduğunu düşünüyorsak psikiyatrik destek
alabiliriz.
Çin’de Covid-19 salgını sırasında yapılan
yeni tarihli bir çalışmada, belirtilerin varlığına veya
yokluğuna bakılmaksızın, daha fazla kişisel korunma önlemleri
alan kişilerde, salgının psikolojik etkilerinin ve depresyon,
anksiyete ve stres düzeylerinin daha düşük olduğu görülmüştür.1
Korunma önlemlerinin psikolojik açıdan olumlu etkisi, kişilere
verdiği güvenlik ve kontrol hissi ile
ilişkilendirilmiştir.
Koronavirüs ile ilgili sürekli
medyayı takip etmek, medyayı izlemekten kendimizi alıkoyamamak
bizi daha yüksek bir kaygı durumunda tutabiliyor. Medyaya aşırı
maruz kalmayı azaltmak, endişemizi, kaygı durumumuzu
sınırlandırmaya yardımcı olacaktır. Yani medyayı izlemeye ara
verip hayatımızdaki olumlu ve üzerinde kontrol sahibi olduğumuz
şeylere odaklanabiliriz.
Kitle iletişim araçları, halkın
bulaşıcı hastalık tehdidine fiziksel ve psikolojik tepkilerini
şekillendiren önemli bir etmendir.